K.Kerim’in İndiriliş Süreci

  • Hz. Muhammed’e ilk vahiy 610 yılı ramazan ayının Kadir Gecesi’nde gelmiştir. Vahyin ilk geldiği yer ise Mekke şehrinin 3 mil kuzeydoğusundaki Nur Dağında bulunan Hira Mağarası’dır.
  • ”Oku! Seni yaradan Rabbinin adı ile, O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir. (Alak 1-5) Bu ayetler Kur’an-ı Kerim’in 96′ ncı suresi olan Alak suresinin ilk ayetleridir. Hz. Muhammed kendisinin peygamber olduğunu, kendisine geleni Cebrail isimli melek olduğunu, Varaka oğlu Nevfel isminde Hz. İbrahim dininde olan bir kişiden öğrenmiştir.
  • Kur’an-ı Kerim, Mekke ve Medine dönemi olmak üzere 23 yılda tamamlanmıştır. Mekke dönemi 12 yıldır. Bu dönemde nazil olan ayetler, kısa, coşkun bir üslupla ölüm, hayat, ahiret, cennet, cehennem , kıyamet gibi konularla birlikte Allah’ın birliği, eşi benzeri olmadığı gibi konuları ele alır.
  • Medine dönemi ise Müslümanların hakimiyeti altındaki dönemdir.
  • Bu dönemde islami prensipler ortaya koyup, örnek bir toplum meydana çıkartmak amaçlanmıştır. Bu sürede inen surelerin ortak özelliği, ayetler uzun, ahlaki düşünceyi ön plana çıkaran nitelikte ve toplumda karşılaşılabilecek sorunların çözümlerine yöneliktir. Başka din mensuplarının Müslümanlar ile ilişkilerini düzenler.
  • İşte Kur’an’ın bu şekilde 23 yıl içinde peyderpey inmesinin en büyük amacı, indiği toplumun Allah2ın ayetlerini yavaş yavaş kabullenmesi idi. Yosa birden; bütün halinde inseydi insanlar tarafından anlaşılmakta ve uygulanmakta büyük zorluklar çıkardı. Ayrıca Kur’an’ın bölüm bölüm inmesi, ezberlenme ve yazılma işini de kolaylaştırmıştır.
  • Peygamberimiz Kur’anın inişi sırasında onun korunmasına çok dikkat ediyor ve ”vahiy katibi” adı verilen kişilere hemen yazdırıyordu. Peygamberimiz hayatta iken vahiy devam ettiğinden, Kur’an kitap haline getirilmemişti. Peygamberimizin vefatından sonra halife olan Hz. Ebu Bekir Kur’anı iyi bilen kişilerden oluşan bir komisyon kurarak başına Zeyt bin Sabiti getirdi. Bu komisyon Kur’anı bu günkü bildiğimiz kitap haline getirdiler. Hz. Osman zamanında başka nüshalar da yazılarak diğer şehirlere gönderildi. Böylece Kur’an bu nüshalara bakılarak çoğaltıldı ve günümüze kadar değişmeden ulaştı.